DOLAR35,2254% -0.01
EURO36,7657% -0.08
STERLIN44,2776% -0.14
FRANG39,4510% -0.04
ALTIN2.968,86% 0,02
BITCOIN95.131,99-2.172

ERDOĞAN ve PUTİN İDLİB KONUSUNDA ANLAŞTI!

Türkiye ile Rusya İdlib Konusunda Anlaşmaya Vardı. 6 Saat Süren Görüşmeler Sonunda Her İki Ülkeninde Devlet Başkanları Anlaştı. İşte imzalanan maddeler:

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
ERDOĞAN ve PUTİN İDLİB KONUSUNDA ANLAŞTI!

Erdoğan ve Putin 160 dakika baş başa kaldı. Toplantıya daha sonra davet edilen heyetler arası görüşmeler ise 5 saat 40 dakika sürdü. Alınan bilgilere göre görüşmelerin olumlu geçtiği ve Moskova’da yapılan zirveden İdlib konusunda anlaşma sağlandığı haberi geldi.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesine ilişkin, “Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır.” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib’de son dönemde durumun kötüleştiğini belirterek, “Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Tüm bunlardan dolayı bu olayın bir daha tekrarlanmaması, Türk Rus ilişkilerine zarar vermemesi için görüşmelere devam etmemizde fayda var” dedi.

İMZALANAN İDLİB PROTOKOLÜ

  • İdlib gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
  • M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
  • Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.

ERDOĞAN ve PUTİN’İN BASIN AÇIKLAMASI

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN’in KONUŞMASI

“Bugün bu yıl içerisinde 3. olan görüşmeyi gerçekleştik. Aramızdaki şahsi yakın temasımız, ikili ilişkilerimize çözüm bulmaya , uluslarası anlaşmaları belirlenmemize imkan sağlıyor. Bugün İdlib’deki hassas durumu ele aldık. Yılbaşından bu yana burada faaliyet yürüten terör unsurları, hem suriye hükümetine hem sivil yerleşim alanlarını ateş altında tutuyordu. 1 Mart tarihinde çok namlulu roketatar ile bir saldırı girişimi daha yaşandı. Yılbaşından bu yana Hmeymim’e saldırı 15 oldu. Her seferinde Türk mevkidaşlarımıza bilgi verdik. Hali hazırda Türk askerleri arasında da kayıplar da vardır. Bu vesileyle Sn. Cumhurbaşkanı ve Türk halkına taziyelerimi iletirim. Türk partnerlerimizle görüş ayrılıklarımız bazen oluyor.  Suriye meselesinde fakat, kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara ve ikili ilişkilere dayanarak her zaman uzlaşabilmeyi başarıyorduk. Ortak nokta bulmayı başarıyorduk. Çözümler üretiyorduk. Bugün de öyle oldu. Bugün , ülkelerimizin Astana formatı çerçevesinde çalışmaları devam ettirme niyetinde olduğumuzu teyit ediyoruz. Bugün kurumlar arası istişare yapıldı. Heyetler İdlib’deki kriz konusunda detaylı görüşmeler yaptılar. Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünden yanayız. Uluslararası terör gruplarıyla mücadelede de kararlıyız.  Dışişleri bakanları ortak hazırlanan belgeleri beyan edecekler. Bugün 6 saat yaptığımız görüşmelerin sonucu olarak bu belgeyi hazırladık. İdlib’deki ateşkes ve çatışmaların durmasına vesile olacağını düşündüğümüz bu anlaşma diyalogların da önünü açacaktır. Ben Türkiye Cumhurbaşkanına Moskova’ya geldiği için teşekkür ediyorum. Tüm Türk arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. ” dedi.

TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’ın KONUŞMASI

“Öncelikle Sn. Putin’e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Bölgemizde kritik gelişmelerin ceryan ettiği bir dönemde Sn. Putin ile yeniden bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugünkü görüşmelerimizde Suriye’deki durumu ve İdlib’deki son gelişmeleri ele aldık. Yaklaşık Sn. Başkanın da ifade ettiği gibi 6 saat süren çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz diyalog kapsamında benzer ve ayrı görüşte olduğumuz tüm konuları görüştük. Türk-Rus münasebetlerinin derin-tarihi kökleri vardır. 5 asrı aşan tarihi, güçlü geleneğe sahip devlet ve halkın etkileşiminin de tarihidir. Bu köklü ilişkilerimizi , karşılıklı saygı ve ortak çıkar temelinde ilerletmek en büyük arzumuzdur. Diplomatik ilişkilerimizin 100’üncü yılını icra ettiğimiz bu sene Sn. Putin’i ülkemize bekliyoruz. 2018 Eylül ayında Sn. Putin ile Soçi’de vardığımız mutabakatla, İdlib’de kısmi istikrar sağlanmıştı. İdlib gerginliği azaltma bölgesi muhafaza edilecek, statükonun korunması için gerekli tüm tedbirleri alacaktık. Rejimin saldırıları, İdlib’deki sükuneti bozmuştur. İdlib’deki durumun sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın tamamının terörist olarak ilan edilip, hava ve karadan bombalanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Rejimden kaçan 1.5 milyonu bulan bölge halkı bizim sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin buradaki esas amacının İdlib’i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek. Oluşturduğu göç baskısıyla Türkiye’yi zora sokmaktır.  İdlib’e ilave askeri birlikler gönderdik. Hem rejimin saldırılarının önüne geçmek ve diğer grupları dizginlemek için sahada daha aktif görev aldık. Rus güçleriyle bölgedeki koordinasyonu korumaya özen gösterdik. Rejimin doğrudan askerlerimizi hedef alarak yaptığı saldırıların ardından idlib’de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugün Moskova’da Rus mevkidaşım ve ekiplerimizle bu konuyu konuştuk, değerlendirdik. Çalışma ilişkilerimizi derinleştirerek sürdürmeyi arzu ediyoruz. Bu hususta bizimle hemfikir olduğunu düşündüğümüz rusya’nın rejimin saldırılarına göz yummayacağına inanıyorum. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız adımları süratle atacağız. Bu gece 00.01 itibariyle ateşkes yürürlüğe girecekitr. Ateşkesin kalıcı hale gelmesi için çalışmalar etkin şekilde yürütülecektir. İhtiyaç sahibi tüm suriyelilere ön şartsız, ayrım gözetilmeksizin yardım sağlanması için birlikte çalışacağız. Ülke içinde yerinde edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü olarak ikamet yerlerine dönüşlerini kolaylaştırmayı temin edeceğiz. Ortak metin birazdan Dışişleri Bakanlıkları tarafından açıklanacaktır. Türkiye bu süreçte rejimin yapacağı tüm saldırılara cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Bu süreçte değerli mevkidaşımızla irtibat olacağız. Suriye krizine bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir çözüm bulunana kadar, Türkiye bölgedeki insiyatiflerini sürdürmekte kararlıdır. Cenevre’deki müzakere masasının kalıcı barışın yegane anahtarı olduğunu beyan etmek istiyorum.” dedi.