DOLAR35,2794% 0.25
EURO36,8355% 0.19
STERLIN44,2849% 0.04
FRANG39,2648% 0.27
ALTIN2.986,10% 0,27
BITCOIN95.442,65-3.744

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Uluslararası Kongre’de konuştu

KARTAL BELEDİYE BAŞKANI GÖKHAN YÜKSEL, ULUSLARARASI KONGRE’DE KONUŞTU

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Uluslararası Kongre’de konuştu

Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, 27-28 Kasım 2020 tarihinde Arel Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, Nişantaşı ve Kent Üniversitesi’nin desteği ile online olarak düzenlenen“1. Örgütlerin Yönetimi Uluslararası Kongresi”ne katıldı. Kongrede akademisyenler ve belediye başkanları ile İstanbul’un ihtiyaçlarına dikkat çeken Başkan Gökhan Yüksel, uygulanabilecek çözüm yöntemleri üzerine bir konuşma gerçekleştirdi.

Açılış konuşmasını İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı kongre, online olarak gerçekleştirildi. Kongrenin “Yerel Yönetimler” paneline Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır panelist olarak katıldı.

Dünyada ilk kez kar amaçlı ve kar amaçlı olmayan örgütlerin birlikte yönetim ilkeleri ve uygulamaları bakımından irdelendiği bir kongre olması nedeni ile önem arz eden etkinlikte Başkan Gökhan Yüksel de panelist olarak yer aldı. 140 bilimsel bildirinin sunulduğu ve Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ile Ortadoğu’dan çok sayıda katılımcının yer aldığı kongrede Başkan Gökhan Yüksel, yerel yönetimlerdeki finansman ihtiyacı ile alakalı bir konuşma gerçekleştirdi.

Başkan Gökhan Yüksel’in konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Yerel yönetimlerde yıllık bütçenin büyük bir bölümünü personel bütçesi kapsar. Yerel yönetimlerden beklentiler bugünün şartlarında değişti. Belediyecilik artık çöp toplamaktan çıktı. Bugün belediyelerden Covid-19 ile mücadele etmeleri bekleniyor. Onun dışında geçmişin eski yapı stokunun da yenilenmesi, mevcuttaki veya yeni belediye başkanlarına kalmış durumda. Temel hizmetleri verdikten sonra ilçe belediyelerine yatırım için çok büyük bütçeler kalmıyor. Fakat hayatın her alanındaki eksiklerden siz sorumlu olduğunuz için oralara yetişmeye çalışıyorsunuz. Örnek veriyorum; ilçedeki okulların, sağlık ocaklarının ve devletle alakalı kurumların ufak tefek ihtiyaçlarından büyük bakım-onarımlarına kadar siz uğraşmak zorundasınız. Ama bunun dışında vatandaşın sizden beklentisi, yeni yaşam alanlarının oluşturulması, yeni parkların ve çocukların nefes alabileceği yeni yerlerin yapılması. Bunları gerçekleştirebilmeniz için de belli bir harcama yapmanız gerekiyor. Altyapı yatırımları da ciddi masraflı işlerdir. Çocuklarımızın eğitimi ile ilgili kreşler ve etüt merkezi ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Bunların her biri bir maliyet ve maliyetleri her gün artıyor. Gider kalemleriniz sürekli artarken, gelir kalemleriniz yerinde sayıyor. Her yıl gelir ve gider dengesi arasındaki artan makası borçlanma ile karşılamak gerekiyor. Görev süreniz 5 yıl olduğu için de ucuz finansman bulma imkânınız çok düşük.

“Yerel yönetimlere aktarılan paylar artırılmalı”

Neden bunları anlatıyorum, eğer biz hem altyapı sorununu, hem depremle mücadeleyi kökünden çözmek istiyorsak, uzun vadeli ucuz finansman modeli ile kredi ihtiyacımızı karşılamamız gerekiyor. Sadece İstanbul’da dönüşmesi gereken bina sayısı 100 binin üzerinde. Bunların dönüşebilmesi için ucuz krediye ihtiyaç var. Ucuz kredilerle toplu konutlar yapılabilir. İşte TOKİ’den ve bakanlıktan beklentimiz de bu. Ancak vatandaş direkt sizi gördüğü için belediyelerden de çözüm bekliyor. Belediyelerin bu konuda söz sahibi olması için yerel yönetimlere aktarılan payların artırılması gerekiyor. Genel siyasetin ve hükümetin yerel yönetimlere verilen kaynakları mutlaka artırması noktasında adım atması gerekiyor.

Kısacası şunu tanımlamak istiyorum. Artık geçmiş dönem belediyeciliğinin altyapı çalışmalarını yapan ya da çöp toplayan sisteminden, vatandaşların beklentilerinin yükseldiği bir döneme gelmiş bulunmaktayız. Vatandaşların bu beklentisini karşılayabilmek için bir finansman modeline ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum. Bir sonuç çıkarmamız gerekirse; daha güçlü ve finansmanı bol yerel yönetim, daha çok hizmet veren bir yerel yönetimi doğurur. Fakat bu finansman sağlanırken de denetimin de daha çok artırılması gerekir.