Tam ismi Karl Heinrich Marx olan modern dünyanın Spartaküs ‘ü, komünizmin kurucusudur. Kuramsallaştırdığı tarihsel materyalizme göre; nasıl ki Feodal toplumların yerini Kapitalist toplumlar aldıysa; Kapitalizmin yerini de Komünizmin alacağını söyler.
Eğitim hayatına Berlin ‘deki Friedrich-Wilhelms Üniversitesinde devam eden Marx burada Genç Hegelciler isimli bir derneğin içine girmiş, fikirleri ilk olarak bu derneğin içinde şekillenmiştir. Hegel felsefesiyle karşılaşana dek sadece varlıklı bir ailenin isyankar oğluydu.
Hegel ağaçtaki meyvenin oluşması için önce çiçek açması gerektiğini ve çiçeğin yok olduktan sonra meyvenin oluştuğunu örneklendirir. Buna göre düşünce sistemi de bu şekilde işler. Bir tez, karşıt olan antitezi yok ederek yeni bir “sentez” oluşturur. Bu noktadan yola çıkan Marx, diyalektik felsefenin çıkış noktasının çatışma olduğunu fark etmiştir. Eleştirel bir düşünür olarak anılmasının temel nedeni de budur.
Yazışmalarından anladığımız kadarıyla Marx ‘ın sağlık problemleri olduğu ve bundan sıklıkla bahsettiğini görmekteyiz. Makat ve koltuk altı bölgesinde sürekli olarak çıkan çıbanların olduğunu ve bunun kendisini oturamaz hâle getirdiğini söylemektedir. Hatta bir mektubunda artık dayanamadığını ve keskin bir jiletle çıban dediği illeti keserek aldığından bahseder. Günümüzdeki doktorlar rahatsızlığını Hidradenitis Suppurativa (HS) olarak teşhis etmiştir.
Aşırı derecede ona bağlı olan; kıskanç karısı Jenny von Westphalen ‘dan 4 çocuğu olmuştur. Eşi Jenny kendisine düşen miras işlemlerini halletmek üzere Marx ‘ın yanından ayrıldığı sırada Marx ev işlerinde kendisine yardımcı olması için Helene Demuth ‘u işe almıştır. Helene ile gayrimeşru bir ilişki yaşayan Marx ‘ın ondan da bir çocuğu olmuş, bu Jenny ‘i çok kızdırsa da olayı ört pas etmiştir.
Eserleri:
Komünist Manifesto – (1848)
Das Kapital 1-2 – (1867-1885)